Şöhret felakettir. |
Tabak sevdiği deriyi yerden yere çalar. |
Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu kırk kişiyi korkutur. |
Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar. |
Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır. |
Tandır başında bağ dikmek kolaydır. |
Tarla çayırda, bağ bayırda. |
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz |
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın. |
Tarlaya saban, sürüye çoban. |
Tarlayı taşlı, kızı kardaşlı yerden alacaksın. |
Tartılırsan denginle tartıl. |
Taş yerinde ağırdır (Taş düştüğü yerde ağırdır.) |
Taşıma su ile değirmen dönmez. |
Tatarın kılavuza ihtiyacı yok. |
Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır. |
Tatlı ye, tatlı söyle (konuş). |
Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. |
Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur. |
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır. |